İyi Parti: “Maçların seyircisiz oynanmasını istemek bir gerekçedir. Seçimler seçmensiz olmadığı gibi tribünler de seyircisiz olmaz”
İyi partiHukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “hükümet istifa” sloganları nedeniyle maçların seyircisiz oynanması çağrısına ilişkin, “Maçların seyircisiz oynanmasını talep etmek zihniyet yanılgısıdır. Seçimler seçmensiz olmadığı gibi tribünler de taraftarsız olmaz. Eleştiri ve protesto protestodur değil mi? Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı, milletimizi korkutmak için değil, deprem öncesinde yerine getiremediği milletinizin canını, malını koruma görevini en azından şimdi yerine getirmektir.”
6 Şubat depremleri nedeniyle bu hafta başlayan futbol maçlarında seyircilerin “hükümet istifa etsin” sloganları atmasıyla siyasette başlayan tartışma devam ediyor. Dün futbol kulüplerinin önlem almaması halinde maçların seyircisiz oynanması gerektiğini belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Beşiktaş Jimnastik Kulübü kongre üyeliğinden istifa etti.
SOYLU: “İşimizi bölmelerine izin vermeyin”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu protestolarla ilgili şunları söyledi” Spor alanlarını siyasi arenaya dönüştürmek isteyenler; Burada Devletin, Milletin ve sivil toplum kuruluşlarının emeğine kulak versinler. İşimizi aksatmasınlar. “Bölmek isteseler bile, bu bir meydan okuma” dedi.
KASAPOĞLU: “SPOR ALANLARI SİYASİ ALAN DEĞİLDİR”
gençlik ve SporBakan Muharrem Kasapoğlu, “Spor sahaları siyaset sahası değildir. Sporun siyaset malzemesi olarak kullanılmasının birlik ve beraberliği bozmaktan başka bir sonucu yoktur. Tahriklere asla izin vermeyeceğiz.”
İyi parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. İşte açıklama:
“Geçen hafta sonu Fenerbahçe-Konya sporve Beşiktaş-Antalya spor taraftarların maçlarına verdiği tepkiler; Demokrasilerin temel taşı olan ifade özgürlüğünün en saf halidir. Demokratik toplumlarda bireyler, bireysel veya toplu olarak düşüncelerini ifade etmekte özgürdür ve bu hak Anayasamızın 26. maddesinde de düzenlenmiş ve korunmuştur.
“DEMOKRATİK GÖSTERİ HAKLARINI KULLANARAK TARAFTARIMIZIN YANINDA OLDUĞUMUZU DUYURURUZ”
İYİ Parti olarak Türkiye’nin asırlık çınarları, Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleri için özel olarak başlatılan ve anlaşıldığı kadarıyla daha da yayılacağı ve topluma yayılacağı düşünülen korku ve baskı iklimini reddediyoruz. Demokratik protesto hakkını kullanan taraftarlarımızın yanında olduğumuzu beyan ederiz.
“TRİBÜNDE YENİ FAY HATLARI OLUŞTURARAK TOPLUMUN HUKUKİ ELEŞTİRİ HAKKI ENGELLENMEK VE TARAFTARLARIN SESİNİN SUSTURULMASINI İSTİYOR”
İktidar, deprem öncesi başlayan ve deprem sonrasında da devam eden başarısız süreç yönetiminden ders almamış olacak ki, bu kez tribünlerde yeni fay hatları oluşturmak ve toplumun meşru eleştiri hakkını engellemek ve Taraftarın sesini susturun.
“HUKUKSAL TALEP VE TALEPLER BU ÇERÇEVEDE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, HUKUKSAL TALEPLER VE TALEPLER YOKTUR”
Spor hukuku açısından tüm taraftarlar bilmelidir ki, seyircisiz oynama cezası ancak maçın seyrini aksatacak saha olaylarının gerçekleşmesi halinde ilgili federasyonların yürüteceği disiplin işlemleri sonucunda verilebilmektedir. ve ırkçılık ve etnik köken ayrımcılığı içeren tezahürat durumlarında. Bu çerçevede değerlendirildiğinde hukuka aykırı talep ve taleplerin rastgele bir karşılığı yoktur.
Milletimizin öngörüsü, devlet ile hükümet arasındaki farkı bilecek ve ona göre hareket edecek düzeydedir. Asırlık çınarlarımız Kurtuluş Savaşımızdan bu yana hep devletin yanında olmuş, milletinin yanında yer almıştır. Beşiktaş’ın Çanakkale Muharebesi’nde birinci futbol takımından verdiği 8 şehidi ve Fenerbahçe’nin Fikirtepe Bataryası ve Bor Ovası’nda verdiği şehitlerin aziz hatıraları düşünüldüğünde, Türkiye’ye parmakla işaret ederken çok daha doğru düşünülmesi gerektiği aşikardır. bu topluluklar
“KATILIMCI OLMADAN MAÇLARIN OYNAMASINI İSTEMEK BİR AKIL TALEBİDİR”
Maçların seyircisiz oynanmasını istemek akıl tutulmasıdır. Nasıl ki seçimler seçmensiz olmuyorsa tribünler de taraftarsız olmuyor. Eleştiri ve protesto bir haktır. Siyaset, toplum korkusundan ve toplumla ve toplumla birlikte dinlemekten yapılır, ona karşı değil. İnsanların gösteri ve yürüyüş haklarının kısıtlanması, Twitter’a erişimin engellenmesi, seyircilerin statlara alınmaması ancak bir zulümdür.
Hiç kimse asırlık çınar ağaçlarımız olan, gözbebeğimiz olan kulüplerimize bedel ödetmeye kalkmasın, altında kalırlar. Maçların seyircisiz oynanamayacağını bir kez daha önemle tekrarlıyoruz. Hatırlatmak gerekir ki, 3 Temmuz sürecinde dönemin FETÖ’cü yargıçları, emniyet mensupları ve dönemin hükümet yetkilileri de vardı. sporSopalarını hedef alarak kitleleri bastırmaya çalıştılar ama yenilgiyi yaşadılar.
“HÜKÜMETE TAVSİYEMİZ, ÇALIŞMALARINI KESİNLİKLE ODAKLANMASI GEREKEN VE KESİNLİKLE TAM OLAMAYAN EV ÖDEVLERİNDEN AYIRMADAN MİLLETİN YARALARINA YARDIM ETMELERİDİR”
Hükümete tavsiyemiz, işlerini odaklanmaları gereken ve hakkıyla yerine getiremedikleri görevlerden ayırmadan milletin yaralarını sarmalarıdır. Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarı, Kızılay gibi bir kurumu, deprem sonrası çadır ve erzak ‘satan’ şirkete çevirenlerden bir pay almak gibi bir aklı olmadığı gibi kendilerinden gelecek tepkiden de endişe duymuyor. Çünkü Türk milletinin doğruları söylediğinde korkusu yoktur.
Bu bağlamda vurgulamak istediğimiz bir diğer nokta da İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamayla vatandaşlarımızı alenen tehdit etmesi ve Türk Ceza Kanunu’na göre açık bir şekilde kabahat işlemesidir.
Sayın Soylu’nun Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı olarak görevinin milletimizi korkutmak değil, en azından başarısız olduğu milletinizin can ve malını savunma görevini yerine getirmek olduğunu hatırlatmak isteriz. depremden önce, en azından şimdi yerine getirmek.
Tribünler milletin gür sesidir, haksızlığa gelmezler. Çocukların yüzünü güldürmek için çabalayan kulüplerimizi selamlıyoruz. Yaşasın Özgürlük, Kahrolsun Zulüm!”